BASINA VE KAMUOYUNA

                Mardin Barosuna kayıtlı meslektaşlarımız Av. İbrahim Dündar ve Av. Özlem Dündar 17.09.2019 tarihinde akşam vakti, evlerine girmek için arabadan indikleri sırada, evlerinin önünde takip ettikleri bir dava dosyası nedeni ile davanın karşı tarafı olan ve evlerinin önünde pusuda bekleyen kalabalık bir grup tarafından saldırıya uğramış ve darp edilmişlerdir. Saldırıda meslektaşımız Av. İbrahim Dündar bıçak darbesi ile yaralanmış  diğer meslektaşımız Av. Özlem Dündar ise 8 aylık hamile olmasına rağmen ağır şekilde darp edilmiştir. Yine aynı saldırıda meslektaşımız Av. Özlem Dündar’ın annesi de darp edilmiştir.

                Öncelikle Mardin Barosuna ve saldırıya uğrayan meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

                Meslektaşlarımıza yapılan bu saldırıyı lanetliyor ve kınıyoruz. Yapılan saldırı sadece saldırıya uğrayan meslektaşlarımıza değil, savunma mesleğine yapılmıştır.

                Yakalanan şüphelilerden ikisi adli kontrol şartı ile serbest bırakılmış, diğeri ise tutuklama talebi ile Sulh Ceza Hâkimliğine sevk edilmiş,  ancak üzerine atılı suçu ikrar etmiş olmasına rağmen Sulh Ceza Hakimliğince serbest bırakılmıştır.

                Yapılan bu hain saldırı meslektaşlarımızın takip ettiği bir dosya nedeni ile mesleki faaliyetlerinden kaynaklı uğradıkları bir saldırıdır.

                Herkes tarafından bilinmesini istiyoruz ki; avukat bir davanın ya da çekişmenin tarafı değildir. Avukatı, davanın ya da çekişmenin tarafı olarak gören ve hasım yerine koyan anlayış sorunludur, sıkıntılıdır ve derhal bu anlayışın terk edilmesi gerekmektedir. 

                Unutulmamalıdır ki tarafı hâkim-savcı olunca trafikteki basit bir tartışmayı bile gözaltı ve tutuklama nedeni sayan, ancak iş yargının üçüncü ayağı olan avukatların canına kast etmeye varan saldırılar olunca aynı tepkiyi vermeyen yargı ve adalet anlayışı her şeyden daha sorunlu ve sıkıntılı olup, bu anlayış ve uygulamanın kabul edilebilmesi mümkün değildir. 

                Avukatlara yönelik artan saldırılara tepki verilmemekte,  saldırganlar serbest bırakılmaktadır. Böyle bir uygulama saldırganları cesaretlendirmekte ve maalesef artık sıradan bir hal almasına ve normalleşmesine sebebiyet vermektedir. Bütün yetkililer avukatlara saldırıları cesaretlendiren ve normalleştiren bu anlayış ve uygulamalardan derhal vazgeçmelidir. Adaletin üç temel ayağından biri olan savunmayı temsil eden ve bu anlamda kamu hizmeti veren avukatları, artık sıradanlaşan ve gün geçtikçe artan bu tür saldırılara karşı korumalı, bu saldırıların sona ermesi için bütün tedbirler acil bir şekilde alınmalıdır.

                Avukatlara yapılan saldırılara karşı sessiz ve duyarsız kalınsa da, biz barolar ve avukatlar her zaman gerekli tepkiyi en üst seviyeden vermeye devam edeceğiz. Başta saldırıya uğrayan meslektaşlarımız olmak üzere, hiçbir meslektaşımız yürüttüğü kutsal ve onurlu mücadelede yalnız değildir.  Bingöl Barosu olarak faillerin yargı karşısına çıkarılarak en ağır şekilde cezalandırılmaları için soruşturmanın sonuna kadar takipçisi olacağız.

                                                                                                            Bingöl Barosu Başkanlığı